Bu Blogda Ara

31 Aralık 2010 Cuma



O gün o küçük kızı gördüğümde bakakaldım ona. O kadar sevimliydi ki... Sıkılmıştı,heyecanlı kalabalıkla bir tezat içindeydi. Kafamı öne bir türlü çeviremedim,nasıl gözüktüğüme aldırmadan onu izlemeye devam ettim. O... masumdu. Evet hem de çok. Kıskandım,herzamanki gibi kıskandım.Küçük çocuklara karşı herzaman bir kıskançlık vardır zaten içimde,benim de henüz bir çocuk olmama rağmen. Ama bu sefer korktum da. Onun hakkında kötü şeyler düşünmekten korktum. Neyse ki onun bakışları yendi beni. Bu sefer ''sevme''nin yanında ''kıskançlık'' yok olup gitti.Şaşırdım.Ondan nefret etmeliydim,çünkü onu kıskanmalıydım;ve o kadar şiddetli olmalıydı ki bu kıskançlık duygusu içimde,sevmeye ufacık bir yer bile kalmamalıydı.
Ama içimde sevmekten başka birşey kalmadığını hissettim işte o an.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder